Antico Caffe Greco 1760

caffe-grecoRoma’nın o lüks pahalı caddesinde bir cafe ki 1760’tan bugüne, 250 yılı aşkın süredir aynı yerinde tüm mütevazılığı ile ayakta duruyor. Antico Caffe Greco hem turistlerin hem de Romalıların vazgeçilmezi…  Mekan dışarıdan bakınca mütevazılığı sessiz ve sakince duruyor ama içeriye adımınızı attığınız anda bir sanat galerisinde zaman tünelinde gibi hissediyorsunuz. 250 yılı aşkın süredir aynı yerinde oluşunu, zamana meydan okuyuşunu hissediyorsunuz. Duvarları tanıklık ettiği yılları size hissettiren tablolar ile çevrili olup izlemeye doyamıyorsunuz. Mobilyalar, frak giymiş garsonların siparişinizi alması zaman durmuş sanki bu mekanda…

Her şeyin zerafetle bezendiği sessizce ve huzurla kahvenizi yudumlamak istediğiniz yer burası… Bir mekanın dokusuna zarar vermeden nasıl da güzel yaşadığını görmek bile mutlu ediyor. Fiyatlar biraz pahalı ama bu mekanda oturmak için değiyor bence. Yanlış hatırlamıyorsam kahve 8 €, tatlılar da 16 € olarak fiyatlandırılmıştı.

Goethe gelmiş mesela buraya, Roma’da yaşadığı dönemde sık sık uğramış, Wagner de müdavimlerindeymiş ve daha kimler kimler… Mekan adeta bir müze, keyifle duvarları eşyaları izleyebilirsiniz. Huzur bulacaksınız…

Roma’ya giderseniz mutlaka İspanyol Merdivenleri planınız içinde vardır. İşte İspanyol Merdivenlerinin karşı sokağından (*via Borgognana) via Del Corso ‘ya doğru yürüyün hemen sağınızda kalacak, kolayca bulabileceksiniz. Antico Caffe Greco ‘ya gidiniz efenim, yıllara meydan okumuş, tarihi kendiyle taşımış bu huzurlu mekanda bir kahve için, tiramisu yiyin 🙂 Kristal zarif bardaklarda suyunuzu için… Mekanın zerafeti ruhunuzu okşasın… İyi gelir…

 

Kendimi tutamayıp biz de bu tarihi mekan olsa ne olurdu onu da listelemek istiyorum.

  • Kesin duvarlarında, kapısında ünlü ressam Goethe de burdaydı , ünlü müzisyen Richard Wagner ‘ın kahve içmeyi  en sevdiği mekan şeklinde mekanla uyumsuz yazılar, işaretler, yönlendirmeler olurdu.
  • Caddelerin, sokakların ismi her belediye seçiminde değişeceğinden bugün yaptığım yol tarifi 3 gün sonra ölü hale gelirdi. Cadde / sokak adı değişmese bile her sokakta sokak isimleri farklı yere yazıldığı için dönüp durur mekanı bulamazdınız.
  • Kapısında ‘buyrun’cu abiler turist / müşteri çekmeye çalışırdı.
  • Şef garson, diğer garsonları azarlar bağırır durur, müşteriler sesi bastırmak için yüksek sesle konuşur, huzur falan kalmazdı.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*